Sana geldim,huzura açtım ellerimi berrak sularına, bilinmeyen tarifi olmayan bir aşka geldim sana geldim Bozcaada…
Biçimin özün yerini aldığı,ne yendiği değil nasıl yendiğinin önem kazandığı görüntünün özün yerini aldığı,popüler kültürün peşinden giderken insanlığın birbirini taklit ettiği,en yanıbaşınızdaki insanların bile sebepsiz yalan söylediği riyakar davrandığı, verilen sözlerin zamanla unuttulduğu ve tutulmadığı,çalıştığınız işten ve bütün ünvanlardan sıkıldığınız anda benim gibi yapmanız gereken şey kendinizi bu adaya atmaktır.Ne çok anlamlar yükledim ben bu adaya oysa sadece şezlongunuzda uzanırken burada huzuru yakalamak münkün.
Şehir yaşantısının verdiği yukarıdaki tuhaf hislerle Bozcaada’ya ilk ulaştığımda o taş sokaklarda bavulumu sürmekte zorlanırken ciddi ciddi ”aman tanrım ben nereye geldim hemen dönmek istiyorum” demiştim tabi ertesi gün yavaş yavaş herşey değişmeye başladı sanırım ben olmaya başladım ada başka birşey her yanı açık aynen insanda bıraktığı duygular gibi açıksın, savunmasızsın Sen ‘sin senden başka hiçkimse değil sadece sen…
Birbirinden şirin evlerle süslü Bozcaada gerçekten Masal’dan çalınmış olmalısın. |
Bozcaada’nın mitolojik tarihten gelen ismi TENEDOS’tur.Denizler efendisi Poseidon’nun oğullarından Kyknos’un eşi ölünce başka biriyle evlenir üvey anne Kyknos’un oğlu olan Tenes’i hiç sevmez ve birgün ondan kurtulmak için ona iftira atar.Kral bu iftiraya inanır ve oğlu Tenes’i bir fıçıya koyarak denize atar sandık Tenes’in büyükbabası Poseidon’nun yardımıyla Bozcaada’da karaya vurur ve Bozcaada halkı Tenes’i alıp kral yapar işte bundan sonra adaya Tenedos denilmeye başlanır.Bu sıra da yaptığı hatasını anlayan babası Tenes’den özür dilemek için adaya gelir yalnız Tenes babasının gemilerinin yaklaştığını görünce elindeki baltayla limandaki gemilerin halatlarını kesmiş.Yunanistan’da kullanılan ”Tenes’in baltası ile kesmek” deyimi burdan geliyormuş biri sizinle konuşmak istemediği zaman bunu söylermiş.
Bozcaada Kalesini gezerken saatlerin nasıl geçtiğinden bir haber olacaksınız tek suçlusu bu manzara 🙂 |
Çok küçük tabir yerindeyse avuç kadar adanın en popüler koylarından biri Ayazma Plajı’dır.Çevresinde 3-4 tesis bulunan yeme-içme sıkıntısı çekmeyeceğiniz fakat bir o kadar da kalabalık küçük bir koy nedense ben burayı sevemedim çok aşağıda kalıyor güneşi içine çekiyor ve kalabalık daha sakin ve huzur dolu bir yer isterseniz Habbele plajı tam size göre olacaktır.
Ayazma Plajı |
Habbele denizin bütün tonları ve huzur |
Ayazma plajını geçtikten hemen sonra karşımıza çıkan berrak sular |
Adaya gittiğinizde konaklamak için herhangibir yer arıyorsanız merkezde bulunan otellerden herhangibirini seçmeniz sizin yararınıza olacaktır nedeni ise bütün restaurantların olduğu yer merkez bu yüzden gece yapılabilecek herşey merkezde konumlanmış gündüz olduğunda da merkezden kalkan minübüslerle istediğiniz bütün koylara rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Bozcaada kalesi manzaralı, kendi iskelesi bulunan Kaikias Otel eğer burada yer bulursanız sakın kaçırmayın adanın merkezdeki en güzel otellerinden biri özellikle sabah kahvaltılarını gördüğünüzde kendinizi Apollo’nun tapınağında uyanmış kral odasında kahvaltı yapıyor gibi hissedebilirsiniz.
Bu otelin müşterilerinin çoğunun tanıdık simalar,sanatçılar ve artistlerden oluşması da kalitesinin farkı.
Kaikias Otel’de sıradan bir kahvaltı günü ama bana göre muazzam unutulmayacak bir kahvaltı |
Ayrıca Kaikias Otelin ortak olduğu işletmesini meyhaneler sokağında bulunan Ada Restraurant’ın yaptığı otelin yan kısımında bulunan Kaik Restaurant kalabalıktan bunalıp, özel lezzetler arayanlar için iyi bir alternatif olabilir.Burada özellikle enginarlı ahtapot denemenizi tavsiye ederim.
Enginarlı AHTAPOT |
Kaik restaurant’ta bulunduğum bir geceden…. |
Ada meyhane eğlencesi anlayışına bağlı olduğundan genelde akşamları rakı-balık yapabileceğiniz yada isteğe göre bonfile-şarap eşliğinde kıyıda bulunan manzaralı restaurantlarda romantik bir akşam geçirebilirsiniz biryer bunun haricinde herhangibir clup vs aramayın yok kendi eğlencenizi kendiniz yaratmalısınız.
Ada’da oldukça fazla balık yiyeceğimi düşünmüştüm yedim de yalnız fiyatlar el yakıyor ada balık çok vardır ucuzdur mantığına ters düşen bir fiyat politikaları var ve hemen hemen bütün restaurantlarda fiyatlar 3 aşağı 5 yukarı birbirinin aynısı.
Meyhaneler sokağı |
Meyhaneler sokağına girişte güzel dekorasyon yapılmış bir restaurant |
Bozcaada’nın en sevdiğim yerlerinden biri burada oturup kale manzarasına karşı mutlaka birşeyler içmelisiniz.Bu kısımda Fuska Bar,Martı Restaurant ve Cabalı 3 adet mekan bulunuyor. |
Bu saati en güzel yerinden çekebilmek için az dolaşmadım adayı tuhaf bri fotoğraf tutkum var 🙂 |
Rum mahallesinden Bozcaada Kalesi |
O kadar çok fotoğraf çektimki, hepsini yüklemek istiyorum ama ne mümkün aslında bunlar bile fazla bir blog için ama fotoğraf benim vazgeçilmezim.
Son olarak Ada’dan dönerken el yapımı reçel,sarma yaprağı,zeytin yağı,salça,çavuş üzümü ve şarap alın tarihi Çiçek Pastanesine veya Veli efendi Pastanesine uğrayıp sakızlı kurabiye yiyin,Rıhtım Cafe’de oturup likörlü veya şerbetli türk kahvesi içmeyi,rüzgar güllerini ziyaret etmeyi unutmayın.
1 Yorum
take me there..